Türk Lokumu ya da "Lokum", muhtemelen Doğu mutfağının, özellikle de Türkiye'nin en karakteristik tatlılarından biridir. Bu zarif lezzetin kökenleri 1700'lerin sonlarına, Osmanlı İmparatorluğu'na dayanır. Bu nedenle, "en kraliyet" lokum çeşitlerinden biri kesinlikle Türkçe'de doğrudan "saray" yani "palace" anlamına gelen “Saray” türü lokumdur.
Lokumun temelinde çoğunlukla şeker ve nişastadan yapılan basit bir pişirme işlemi vardır. Geleneksel versiyonu yumuşak, hafif bir kıvama sahiptir, genellikle gül suyu, limon veya mastik ile aromalandırılır ve fıstık, ceviz veya fındık gibi kuruyemişler içerebilir. Ancak lokumun çok yönlülüğü bununla sınırlı değildir - sıklıkla çeşitli egzotik meyve tatlarında ve hatta çikolata ile birlikte bulunabilir.
Doğu tatlıları yapım süreci başlı başına bir sanat gibidir, çünkü tatlının istenilen kıvama ulaşması için tüm malzemelerin doğru ve eşit şekilde erimesini sağlamak adına sıcaklıkların çok dikkatli bir şekilde kontrol edilmesi gerekir. Ardından karışım kalıplara dökülür ve biraz soğuması beklenir. Daha sonra lokum geleneksel olarak küçük, lezzetli küp şeklinde kesilir ve muhtemelen pudra şekeri ile kaplanır; bu sadece tadını zenginleştirmekle kalmaz, aynı zamanda parçaların birbirine yapışmasını da önler. Bu titiz hazırlık sonucunda, hem yumuşak hem de çiğnenebilir, kendine özgü sulu bir tatlı elde edilir.
Tatlı özelliklerinin yanı sıra, lokumun Doğu kültüründe sembolik bir anlamı da vardır. Çay ve kahve ile mükemmel uyum sağlar ve birbirlerini tamamlarlar. Ayrıca lokum uzun zamandır misafirperverliğin bir simgesi olarak kabul edilmiştir. Bu yüzden genellikle bayramlarda, düğünlerde ve dini törenlerde sıkça görülür.